Ev Yıkımlarının Tarihi İngiliz Mandası döneminden günümüze uzanan ev yıkımları, Filistin topraklarında kök salmış bir uygulama haline gelmiştir. İsrail ordusu, Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde evleri cezalandırma aracı olarak kullanarak tarih boyunca Filistinlilere karşı caydırıcılık oluşturmayı hedeflemiştir. Ev Yıkımlarının Yöntemleri İşgal ordusu, çeşitli askeri araçlar kullanarak ev yıkımlarını gerçekleştirmektedir. Özellikle D9 ağır zırhlı araçlar,…
İngiliz Mandası döneminden günümüze uzanan ev yıkımları, Filistin topraklarında kök salmış bir uygulama haline gelmiştir. İsrail ordusu, Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde evleri cezalandırma aracı olarak kullanarak tarih boyunca Filistinlilere karşı caydırıcılık oluşturmayı hedeflemiştir.
İşgal ordusu, çeşitli askeri araçlar kullanarak ev yıkımlarını gerçekleştirmektedir. Özellikle D9 ağır zırhlı araçlar, çok katlı binalar için ekskavatörler ve tekerlekli buldozerler sıklıkla tercih edilmektedir. Son dönemde ise evlere patlayıcı yerleştirilerek gerçekleştirilen bombalama eylemleri yaygınlaşmıştır.
Dördüncü Cenevre Sözleşmesi, işgalci güçlerin özel mülkiyete zarar vermesini kesinlikle yasaklamaktadır. Ancak İsrail, Filistin topraklarının Sözleşme’ye taraf olmadığı gerekçesiyle bu hükümleri uygulamadığını iddia etmektedir. Uluslararası Af Örgütü gibi insan hakları kuruluşları ise bu iddiayı kabul etmemekte ve insan hakları hukukunun egemenlik gözetmeksizin geçerli olduğunu belirtmektedir.
İsrail’in Filistin Ev Yıkımları, sadece maddi zararlar yaratmakla kalmayıp aynı zamanda insanlık onurunu da zedeleyen bir politikadır. Uluslararası toplumun bu ihlallere karşı daha etkili bir şekilde mücadele etmesi gerekmektedir.
