DASK’ın Depreme Hazırlık ve Sigorta Bilincini Artırma Çabaları Devam Ediyor
17 Ağustos 1999 depremi, Türkiye’de derin izler bırakmış ve toplumu bilinçlendirme sürecini başlatmıştır. Bu acı deneyim, doğal afetlere karşı hazırlıklı olma gerekliliğini ortaya koymuş ve 2000 yılında DASK’ın kurulmasına vesile olmuştur. DASK, toplumun depreme karşı bilinçlenmesini ve afet karşısındaki finansal gücünü artırmayı hedeflemektedir.
Sigortalılık Oranı ve Finansal Güvenlik
Bugün Marmara Bölgesi’nde sigortalılık oranı yüzde 64 olup, her 2 evden 1’i zorunlu deprem sigortasına sahiptir. Türkiye genelinde zorunlu deprem sigortası poliçesi 11,3 milyonu aşmış ve sigortalılık oranı yüzde 57 seviyesine ulaşmıştır. Bölgelere göre sigortalılık oranları şu şekildedir: Ege Bölgesi yüzde 57, İç Anadolu yüzde 51, Doğu Anadolu yüzde 59, Akdeniz yüzde 54, Güneydoğu Anadolu yüzde 50 ve Karadeniz yüzde 45 civarındadır.
DASK’ın Güçlü Finansal Yapısı
DASK, ödeme gücünü artırarak 280 milyar liraya çıkarmış ve azami teminat tutarını 1,5 milyon liraya yükseltmiştir. Bu güvence kaynakları, uluslararası derecelendirme kuruluşlarınca en az “A” ve üzeri düzeyde derecelendirilen reasürörlerden sağlanmaktadır. DASK, devlet kaynaklarından bağımsız olarak ZDS poliçesi sahiplerinin evlerinde oluşabilecek deprem kaynaklı hasarları tazmin etmek için hazırlıklıdır.
ZAS ve Genişletilmiş Güvence
Yakın zamanda hayata geçecek olan zorunlu deprem sigortasının ZAS olarak genişletilmesiyle, DASK’ın sağladığı finansal güvencenin kapsamı ve gücü artacak. ZAS, sel, taşkın, heyelan, orman yangını, fırtına, çığ ve dolu gibi doğal afetleri de kapsayacak ve daha geniş bir güvence sunacaktır.
DASK, toplumun deprem bilincini artırmak ve finansal güvence sağlamak adına çeşitli projeleri hayata geçirmeye devam ederken, ZAS ile daha kapsamlı bir koruma sunarak ülke genelinde afetlere karşı güçlü bir dayanıklılık oluşturmayı hedeflemektedir.